(ANKARA) – CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tasarruf tedbirleri gerekçesiyle taşımalı eğitimde servis hakkı ve bir öğün yemek uygulamasını kaldırdığını belirterek “Cumhurbaşkanlığı’nın 6 aylık harcaması geçen yıla oranla yüzde 19’ten fazla artarak, 2.1 milyar TL’den 6.2 milyar TL’ye çıkarken, iktidarın sevimli çocukları büyük vergi mükelleflerinden vergi alınmadığı ortadayken, lüks makam araçları saltanatı hız kesmeden devam ederken, gözünüzü tek kurtuluş yolu eğitim-öğretim olan yoksul çocukların bir öğün yemek ve servis ücretine mi diktiniz” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tasarruf tedbirleri kapsamında taşımalı eğitimde servis ve yemek uygulamasının kaldırılmasına ilişkin açıklama yaptı. Akkuş İlgezdi, “Tasarrufu halihazırda zor şartlarda eğitim-öğretim faaliyeti sürdüren öğrencilerden yapacak kadar vicdandan yoksun bir yönetim. Köy okullarını tekrar açarak taşımalı eğitime son verilmesi gerekirken, köy okullarını açmadan, çocukların servis hizmetini kaldırıyorlar, aileleri ile kalabilecek durumdaki yavrularımızı pansiyonlara mahkum ediyorlar. Küçük çocukların ailelerinden koparılması anlamına geliyor bu karar” dedi.
“Taşımalı eğitime son verilmesiyle çocuklar ailelerinin yanında kalmak yerine pansiyonlara mahkum edilecek”
İlgezdi, tasarruf tedbirleri ile öğrencilerin ailelerinden uzakta kalacağını vurguladığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hep köy okullarının tekrar açılmasını savunduk. Cumhuriyetimizin aydınlık nesilleri köy okullarında yetişti. Doktorlar, mühendisler, öğretmenler köy okullarından çıkarak ülkemize hizmet ettiler. Cumhurbaşkanının seçim öncesi vaatlerinden biri de köy okullarının yeniden açılacağıydı, seçim sonrası yönetmenlik gerekçe gösterilerek az sayıda kalan köy okulları da kapanıyor. Ülkemizin genelinde bir milyonu aşkın taşımalı eğitim alan öğrenci var, köy okullarının kapanmasıyla bu sayı artacak. Taşımalı eğitime son verilmesiyle çocuklar ailelerinin yanında kalmak yerine pansiyonlara mahkum edilecek. Pansiyonlarda yer olmaması durumunda ne yapılacağı ise belli değil. Taşımalı eğitimde servislerin sözde tasarruf tedbirleri gerekçe gösterilerek kaldırılması birçok çocuğumuzu eğitim hayatından koparacak ve eğitimden koparılan çocuklarımızın büyük kısmı kız çocukları olacak. Eğitimden kopan çocuklarımıza sonra ne olacak? Çocuk işçi, çocuk gelin çalınan binlerce hayat olacak. Çocuklarımızın hayatlarından yeterince çaldınız bari eğitim hayatlarından ellerinizi çekin.”
“Gözünüzü tek kurtuluş yolu eğitim-öğretim olan yoksul çocukların bir öğün yemek ve servis ücretine mi diktiniz?”
Cumhurbaşkanlığı harcamalarının 6.2 milyar TL’ye çıktığını belirten İlgezdi, servis ve ücretsiz yemek konusunda alınan karardan dönülmesi gerektiğini belirterek açıklamasını şu cümlelerle tamamladı:
“Cumhurbaşkanlığı’nın 6 aylık harcaması geçen yıla oranla yüzde 19’ten fazla artarak, 2.1 milyar TL’den 6.2 milyar TL’ye çıkarken, iktidarın sevimli çocukları büyük vergi mükelleflerinden vergi alınmadığı ortadayken, lüks makam araçları saltanatı hız kesmeden devam ederken, gözünüzü tek kurtuluş yolu eğitim-öğretim olan yoksul çocukların bir öğün yemek ve servis ücretine mi diktiniz? Taşımalı eğitimde servisin ve bir öğün ücretsiz yemeğin kaldırılmasının kız çocuklarının erken yaşta ve zorla evlendirilmelerine zemin hazırlayacağını, çocuk yoksulluğunun derinleşeceğini, çocuk işçiliğinin artacağını ve beslenme desteği alamayan çocuklarımızın fiziksel ve bilişsel gelişimlerinin olumsuz yönde etkileneceğini öngöremeyecek kadar kör müsünüz yoksa öngördüğünüz halde bu kararı alacak kadar vicdanınız mı karardı? Tasarruf edilen bütçe hangi sermaye severe aktarılacak? Hangi bakanlığın lüks araç ihtiyacı var. Köy okullarının nitelikli bir şekilde yeniden açılması gerekiyor. Köylerdeki öğrenci sayısına bakılmaksızın köy okulları faaliyet göstermeli, okul-veli ilişkisini iyileştirmek, ülkemizdeki eğitim seviyesini arttırmak için de önem arz etmekte. Taşımalı eğitimde servisin ve ücretsiz yemek konusunda alınan karardan dönülmeli. Eğitim-öğretim faaliyetlerinde tasarruf olmaz. Öncelikli yatırım eğitim-öğretim, bilim ve sağlık hizmetleri olmalı, halkın kaynaklarını halktan esirgemek nasıl bir mantıktır.”
