Daha önce Facebook’ta düz dünyacılar grubuna sızarak oradaki tuhaflıkları tiye aldığımız bir içerik yazmıştık. Nasıl ki “Dünya neden düz değildir?” diye bir içerik yazma gereği duymadıysak bu konu için de detaylı bir bilimsel içerik yazma gereği duymadık.
Haydi o zaman, farklı astrologların farklı iddialarını ele alarak bunların nasıl da gerçekleşmediğine bir göz atalım.
Son bir-iki haftadır gündemde olan bir iddiayla başlayalım: Türkiye’nin istikbali değişecek!
Sadece soruyoruz; söz konusu kişi, “İstikbal göklerdedir.” sözünü çok yanlış anlamış olabilir mi?
Astrolog ablamızın iddiasının detayları şöyleydi: Türkiye’de yer altı mucizeleri ortaya çıkabilir. Birtakım sandıklar ortaya çıkabilir. Hazineler çıkabilir. Astrolojik anlamda sır perdesi aralanacak. 20-28 Eylül tarihleri arasında Türkiye’de çok bomba haberler duyacağız. Yerden altın mı fışkırır, petrol mü fışkırır bilemiyorum. Ama bu tarihler arası Türkiye çok büyük bir zenginliğe girecek. Bütün dünyanın da gözü ülkemizin üzerinde olacak. Bu tarihler çok bingo bir dönem.
Eee, aranızda çok büyük bir zenginliğe girmiş gibi hisseden var mı? Beni Anayasa Mahkemesi’nin MTV kararı daha fakir yaptı hatta, sizi bilemem.
Seçim döneminde de çeşit çeşit iddialar ortaya atılmıştı. Mesela bütün tuşlara basan bir astrolog vardı:
İddaa’da 1-0-2 oynamak gibi bu, her türlü tutturuyorsun. İmamoğlu tahminine ağırlık vermesine bakılırsa astrolojide “görünen köy” bile kılavuz istiyor.
Seçimden devam edelim: O hafta çok konuşulan bu kehanet de -şaşırtıcı olmayan bir şekilde- tutmadı.
İsmini sık duyduğumuz astrologlardan biri, “Seçimi Kılıçdaroğlu kazanırsa Galatasaray şampiyon olacak. Seçimi Erdoğan kazanırsa şampiyon Fenerbahçe olacak.” demişti.
ABD seçimlerini de bilemediler üstelik. Bilselerdi bile tutma ihtimali zaten %50’ydi.
Hem madem astrolojide gök cisimlerinin hareketlerine bakılıyor ve bunlar sabit, neden herkes aynı tahminlerde bulunmuyor?
Pandeminin hangi aya kadar süreceği hakkında kehanetlerde bulunan astrologlar, pandeminin geleceğini neden söyleyemediler?
Oysa bilim insanları somut verilerle gelecekte bir pandeminin bizi beklediğini dile getirmişlerdi. Astrolog olmadıkları için ana akım medyada onları dikkate alan olmadı.
Maç tahmini yapan bile var ama ne hikmetse bahis oynayıp köşeyi dönen astrolog göremiyoruz.
Bu tahminin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakalım:
Yorumsuz!
Aynı astroloğun tutmayan bir diğer tahmini:
İyi bari, en azından ülkeyi tutturmuş.
Deprem tahminleri olmazsa olmaz. Dikkat çekiciliği yüksek ne de olsa.
Bahsedilen tarihte söz konusu yerlerde o büyüklükte deprem olup olmadığını inceledik:
Evet, olmamış ancak olabilirdi de. Ne de olsa deprem ülkesiyiz ve Marmara’da aktif fay hatları var. O tarihlerde deprem olsaydı bile buna “gerçekleşen kehanet” diyemezdik.
Aynı astroloğun diğer tahminlerine baktığımızda da çok sayıda benzer durumla karşılıyoruz.
“Yine de arada biliyorlar sanki ya!” diyorsanız bu yanılgıya kapılmanızın nedeni Barnum Etkisi olabilir.
Okuduğunuz burç yorumları, fallar size uyuyormuş gibi geliyorsa bunun nedeni, aslında bu yorumların çoğunun insana uyacak şekilde yapılıyor olmasıdır.
“X burcu kendini iyi hissederken bazen iyi hissetmez.” gibi bir yorum yapılır, bunu okuyan da “Aaa, aynı ben!” der ancak bu durumu zaten neredeyse her insan yaşar.
Aynı şekilde “Sosyal bir insansın ama kendinle zaman geçirmekten de keyif alıyorsun” tarzı her durumu karşılayan olumlu cümleler, bütün insanları tatmin ettiği için sadece sizi değil, aslında herkesi tanımlıyor.
Astrologlar “Teksaslı Keskin Nişancı Yanılgısı”nı da sık sık kullanırlar.
Görsele dikkat edin; çok sayıda atış yapan biri, hedefi tutturmuş gibi görünmek için deliklerin etrafını boyuyor. Astrologlar da çok fazla atış yapar ve arada bir tutanlar olursa bunun reklamını yaparlar. Kitleler de buna inanır.
Durum bundan ibaret özetle. Yoksa Satürn, Neptün falan işi gücü bırakıp bizim seçimi, ligi takip edecek değiller.